Teknolojinin hızlı gelişimi estetik alanında da farklı yöntemlerin geliştirilmesini sağlamıştır. Bu noktada hayatımıza giren son yöntemlerden birisi de LIFU ile ameliyatsız yüz germe yöntemi olmuştur. Tabii ki hastalar için estetik operasyonlarda en çok korkulan noktada ameliyat olmaktadır. Yeni geliştirilen yöntemler ile de cerrahi müdahaleye en az ihtiyaç duyulacak şekilde estetik yapılması amaçlanmaktadır. Bu yöntemde bu noktada hastaların yardımına koşan yöntemlerden birisi olmaktadır.
LIFU Türkçe açılımı ile odaklanmış ultrason demektir. Ultrason bildiğiniz üzere yüksek frekanslı ses dalgaları ile çalışan bir cihazdır. LIFU ile ameliyatsız yüz germe işlemi sırasında yüzünüzde sarkma ve kırışıklık olan bölgelere odaklı bir şekilde ses dalgaları gönderilmektedir. Bu dalgalar vücudun üst kısmından geçerek alt tabakalarına ulaşmaktadır. Ulaşan ses dalgaları ulaştığı yerde yoğun bir titreşime neden olmaktadır. Bu titreşim yoğun olduğundan insanlar tarafından hissedilebilecek bir titreşim olmamaktadır. Bu noktada hasta herhangi bir acı veya ağrı çekmemektedir. Bu titreşim bölgedeki dokuların ısınmasını sağlamaktadır. Oluşan bu ısı da kolajen üretimini desteklemektedir. Kolejen üretimi artan bölgede de yüzün sarkmasına neden olan olumsuz durumlar ortadan kalkmaktadır. Buradaki dokular hızla kendilerini yenilemekte ve genç dokular haline gelmektedir. Bu da yüzün daha sıkı bir görüntü almasına ve gerilmesine neden olmaktadır.
LIFU ile ameliyatsız yüz germe yönteminin cerrahi yöntemlere göre de diğer yöntemlere göre de pek çok avantajı bulunmaktadır. Bu yöntemin avantajları;
LIFU tekniği son zamanlarda insanların en çok tercih ettiği tekniklerden birisidir. Tekniğin özellikle de bir yan etkisinin olmaması ve hızlı bir şekilde sonuca götürmesi insanların dikkatini çekmektedir. LIFU ile ameliyatsız yüz germe işlemi sırasında bir ilaç kullanılmadığından veya bir cerrahi operasyon yapılmadığından bu da bir avantaj olmaktadır.
LIFU ile ameliyatsız yüz germe işlemi yukarıda da belirtiğimiz gibi tek seansta yapılmaktadır. Bu seans ortalama olarak yarım saat ile bir saat arasında sürmektedir. Operasyondan bir iki hafta sonra sonuç ortaya çıkmaya başlamaktadır. Sonuçların tam olarak görünmesi ise 3 ayı bulabilmektedir. Bu süreç boyunca her geçen gün gözle görülür farklar olmaktadır. Bu anlamda etkisini en hızlı şekilde gösteren yöntemlerden birisidir. Yöntemin herhangi bir riskinin bulunmaması ve yöntemden hemen sonra günlük hayata devam edilebilmesi de büyük bir avantajı olmaktadır. Uygulama ortalama olarak 1 ila 2 yıl kalıcılık göstermektedir. Sonrasında tekrar kırışıklık ve sarkma oluşmaması için uygulamanın tekrarlanması önerilmektedir. Kolajenler düzenli olarak uyarılmazsa bu durumda üretimleri azalmaktadır. Bu da yüzün sarkmasına neden olmaktadır.
© 2025 Op. Dr. Hanzade Kocatürk.